Romanını ilk çıktığı günlerde okuduğum bu filmi henüz izlememiştim Bir arkadaşımın tavsiyesiyle izlediğim film sonucunda, Dinler hakkında uzun süredir yazmak istediğim ancak bir türlü fırsat bulamadığım görüşlerimle ilgili, bugün giriş yazısı niteliğinde bir yazı hazırladım. Bu konuları daha fazla açacağım yazılarıma bir vesile olmasını umuyorum.

The Da Vinci Code, Dan Brown 'ın, 2003’ün en çok satan romanından, 2006 yılında, Amerikalı gizem gerilim film yönetmeni Ron Howard tarafından aynı isimle çekilmiş bir filimdir.

Bu roman, ilk yayınlandığı dönemlerde, Hıristiyanlık aleminde sert tartışmalara yol açmıştı. Romanı okuduğumda ve filmi izlediğimde de Hıristiyanlıkta ne derece büyük kaoslar yaşandığını net bir şekilde gördüm.

Aslında bana göre sadece Hristiyanlıkta değil İslamiyet’te dahil olmak üzere, şuan bütün Dinler kaotik bir durumdadırlar! Bütün dinler mezhepler ve tarikatlarla bir nevi bölünmüş vaziyettedirler!

Bursa’da, Heykel’den yukarıda Fransız Katolik Kilisesi ismiyle bir kilise bulunmaktadır. Buraya birkaç defa gittim ve kısa araştırmalar yaptım. Bu Kilisede, Protestan, Ortodoks ve Katolik Mezhep mensupları farklı gün veya saatlerde ayrı ayrı ibadetlerini yapmaktalar! Protestan ve Ortodoks Din adamlarıyla görüştüm.

Protestanların Bursa’daki önderi, Bursalı bir Türk vatandaşıdır. Ortodoksların ibadet günlerinde ise, İstanbul Fener Rum Patriği’nden bir Din adamı gelmektedir. Katolikler ayda bir kez bu Kilisede ibadet yapıyorlarmış, onlardan kimseyle görüşemedim.

Burada karşılaştığım Din adamlarına sordum, “sonuçta hepiniz Hristiyan’sınız, neden aynı gün topluca değil de farklı günlerde ayrı olarak ibadet ediyorsunuz” diye! Hiç birinden tatmin edici bir cevap alamadım.

Bursa’da bulunan Yahudi Sinagogu’nu da ziyaret edip, buradaki Yahudi Cemaatinin önderiyle de görüştüm.

İslamiyet’te de bildiğiniz gibi birçok mezhep ve tarikat bulunmaktadır! Bu mezheplerin bazıları birbirlerini hak mezhep olarak görürken, bazı mezhepleri ise hak olmayan yani dini yönden sapkın mezhepler olarak görmektedirler. Tabi bunlar karşılıklı, diğerleri de onlara aynı şekilde bakmaktadır.

Yine Bursa’da, çift minareli büyükçe bir Caminin bitişiğinde hemen hemen aynı büyüklükte başka çift minareli başka Cami görünce şaşırdım! O muhitte yaşayanlardan öğrendim ki, Camilerden birisi Sünnilere diğeri ise Caferilere aitmiş!    

Tarihin birçok döneminde, Hristiyan mezhep ve tarikatları arasında kanlı savaşlar olduğu gibi İslam Dini mezhepleri arasında da yine kanlı savaşlar meydana gelmiştir.  

İşte bütün bunlara baktığımda, asırlardır din konusunda insanların bir türlü anlaşamadıklarını, bunu da Dinin özünü anlayamadıklarına veya Peygamberlerden sonra, Dinlerin özüyle oynandığını, bazı kişi ve çevrelerin Dinleri güç ve menfaatleri için kullanmaları sonucu, dinlerde kaos oluşmuş ve insanlar arasında anlaşılmaz ve üzerlerinde anlaşamadıkları bir hale gelmişlerdir.

İsmail Hakkı Kavumacı

DEVAM EDECEK