Aslında ben bu “Sağlık Çalışanları” nitelemesi veya adlandırılmasına pek katılmıyorum. Çünkü sağlık çalışanı denildiğinde çok geniş bir kesimi kaplıyor! Şöyle ki bu gün Sağlık Bakanlığına bağlı birçok birim bulunmaktadır ve bunların bazıları hastayla veya hastalıklarla hiçbir bağlantıları yoktur.
Direkt hastayla muhatap olanlar ve her türlü bulaşıcı hastalık riski ve hasta ya da hasta yakını şiddetine maruz kalanlar başta, doktorundan hemşiresine, güven görevlisinden sekreterine ve radyoloji, laboratuvar teknisyenlerinden sedyeci ve temizlik görevlisine kadar acil servis çalışanları ve yoğun bakımla beraber diğer kliniklerde ve polikliniklerde çalışanlardır.
Covit salgınıyla beraber hastane çalışanlarının ne derece önemli ve riskli ortamlarda çalıştıklarının farkına varıldı. Evet, nasıl ki bir düşman saldırısı veya terör saldırında askerimiz-polisimiz görevleri gereği en ön safta yer alıyor ve bundan dolayı da sızlanmaları, geri durmaları gibi bir durum söz konusu olmadığı gibi hastane çalışanları da canla başla bu Covit salgınıyla mücadele etmekteler ve bundan dolayı da sızlanıp her hangi bir şikâyette bulunmamaktadırlar.
Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere birçok Devlet yetkilisi çeşitli vesilelerle konuşmalarında sağlık çalışanlarının önemini vurgulamakla beraber teşekkürde ettiler hatta alkışladılar. Bu arada sağlık çalışanlarına ekonomik yönden de katkı sağlanacağıyla ilgili kamuoyuna bilgilerde verildi!
Ancak 15 Nisan itibariyle maaşlarını alan hastane çalışanları büyük bir hayal kırıklığı yaşamakla beraber çevreleri karşısında da yalancı durumuna düştüler! Çünkü birçok kamu personeli evlerinde tatil yapmaktayken, izinleri resmen yasaklanan, cephenin ilk safındaki asker durumunda olan ve birçoğu kendi canından vazgeçmiş, hastalığı ailesine, çocuklarına bulaştırırım korkusuyla evine gitmeyip misafirhanelerde kalan hastane çalışanları 15 Nisanda maaşlarını aldıklarında hiçbir fark göermediler ve dolayısıyla bir hayal kırıklığı yaşadılar, çünkü kamuoyuna açıklanan bir söz vardı ve o söze güvenerek ellerine daha fazla para geçeceğini ummaktaydılar. Bununla beraber, alacaklısı vereceklisi de onların bu ay daha fazla para alacaklarına inanmış ve onlarda beklenti halindeydiler!
Aslında Hastane çalışanlarının, böyle bir zamanda Devletten parasal yönde bir talebi olmamıştı ve Onlar her zamankinden daha fazla görevlerine konsantre olmuşlardı. Bu parasal durumu ortaya atan bizzat Devlet yetkilileri olmuştu.
Sayın yetkililerimizin, bu zor dönemde yükün ağırlığını büyük oranda omuzlanmış sağlık personelini, hayal kırıklığına uğratmaları ve çevreleri karşısında yalancı durumuna düşmelerine sebep olmaları yersiz bir davranış olmuştur.