Geçen gün hastanenin önünden geçiyordum..
Covit çadırının önünde yine muayene kuyruğu oluştuğunu görünce üzüldüm..
Çünkü bir süre önce bu çadırının önü, neredeyse bomboş bir hale gelmişti..
Doktorların ve tüm hastane çalışanlarının, kendi sağlıklarını riske atarak büyük bir özveriyle çalışmaları sonucu, covit vakalarındaki azalma herkesi sevindirdiği gibi özellikle hastane çalışanlar için de büyük bir moral vesilesi olmuştu.
Ancak normalleşme sürecinin ardından tekrar covit vakalarındaki artış, doktorların ve bütün hastane çalışanlarının bir nevi şevkini kırmıştır.
Yukarıda söylediğim gibi hastanenin önünden geçerken covit çadırı önündeki uzun muayene kuyruğunu görünce endişelendim ve üzüldüm. Sonra evime gitmek üzere belediyeye ait otobüse bindim. Otobüs daha ikinci durakta neredeyse tıka basa doldu. Bu durumu görünce covit çadırının önündeki uzun muayene kuyruğunun sebeplerinden birisini anlamış oldum.
Covitle mücadelede en büyük görev ve sorumluluk üstlenmesi gereken kurumların başında yerel yönetimler gelmektedir.
Şimdi bunların detaylarına girmeyeceğim. Sadece kısaca toplu taşıma hususundaki görüşlerimi aktaracağım. Bana göre bu dönemde belediyelerin yapması gereken en önemli iş toplu ulaşım araçlarının sayısını artırmak ve sefer saatlerini sıklaştırmaktır. Böylece insanların tıka basa araçlara doluşmasını önlemiş olacaklardır ki, bunun covitin yaygınlaşmasını önlemek yönünden çok önemli bir tedbir olacağını düşünmekteyim.
Belki yeni araç alımı, hem süreç yönünden uzun olacak hem de maliyet açısından pahalı olacaktır. Bu konuda benim aklıma gelen en hızlı çözüm araç kiralamasıdır.