17 Ağustos 2020 pazartesi günü saat 15.00’den bugün, 20 Ağustos perşembeye kadar, gördüklerimi, duyduklarımı, duygu ve düşüncelerimi, karşılaştığım kişilerle sohbetlerimi, aldığım bir haberle yaşadığım şok ve hayal kırıklığından notları paylaşmak arzusundayım.

Henüz nöbet saatim gelmeden, bir işim nedeniyle Ortopedi Polikliniklerine uğradım. Hastanemizin sevilip, sayılan Ortopedi Uzmanı Sayın Dr. Serkan Özlük Bey’e uğradım.  Oldukça yoğundu. Kendisini fazla meşgul etmeden bir kare fotoğrafını çekip, kolaylıklar dileyerek yanından ayrıldım.

Aslında bu polikliniğe, “atom karınca” nitelemesine birebir uyan, Bilal Beyin orada olduğunu görmem sonucu uğradım.

Eskiden Laboratuvar Sekreteri olarak bilinen Bilal Beyi, bu covit mevzusu başladıktan sonra artık Hastanemizin hemen hemen her ortamında görev yaparken görmekteyiz. Bir gün, astronot kıyafetleri benzer giysilerle covit çadırında, bir başka gün Acil Müracaat Sekreterliğinde bu günde Ortopedi polikliniğinde görünce, kafam karıştı ve Bilal’e uğradım.

Bilal, Hastanede bu kadar yoğun çalışmasının yanı sıra, oldukça renkli sosyal yaşamı olan bir arkadaşımız. Kendisi Dağ-Der’in Mehter takımında yer almaktadır. Mehter takımıyla birçok etkinliklere katılmakta olan Bilal Kardeşimizi, sosyal medyadaki bir paylaşımında İstanbul’da Ayasofya’nın açılışında görünce kendisine özendim.

Bilal’in, Hastanemizin diğer birçok çalışanları gibi nöbet usulüyle çalışmasından dolayı çalışma programı da oldukça karmaşık. Hastanemizin en yoğun ortamlarında görevini başarıyla yapan Bilal’i, yüksek performansından dolayı kutluyor ve tebrik ediyorum. Bu genç kardeşimize, yaşamı boyunca, sevdikleriyle birlikte çok güzel ve huzurlu bir yaşam dilerken, şükranlarımı sunuyorum.     

Ve Acilin, en soğukkanlı, en hoşgörülü, en hareketli ve yeri geldiğinde de en resmi tavrı takınmasını becerebilen, işlerimizde bizlere de oldukça yardımcı olan, aslında fotoğraf çektirmeden pek hoşlanmayan, Güvenlik Görevlisi Erkan Beyi, bir kare fotoğrafını çekmeye ikna edebildim.