26 Nisan 1986’da İnsanlık tarihindeki en büyük insan yapımı nükleer felaket olarak kabul edilen, Çernobil nükleer santralinde meydana gelen kaza, son yüzyılın insanlık yaşamında unutulmaz felaketlerinden birisidir.
O dönemlerde Sovyetler Birliği'ne bağlı olan Ukrayna'nın başkenti Kiev'in 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil, insanlık tarihinin en korkunç çevre felaketlerinden birine sahne oldu.
Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nin güç ünitesindeki türbin jeneratörünün tasarım testinde reaktörün tamamen tahrip olduğu bir dizi patlama meydana geldi. İki istasyon çalışanı hemen öldü. Atmosfere giren radyasyon sadece birkaç saat sonra İsveç ve Finlandiya'ya ulaştı ve ertesi gün sabah İtalya'nın kuzeyini kapladı ve İrlanda'ya kadar ulaştı.
Yaşanan patlama sonucu çevreye, 1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombasının 50 katına eşit miktarda radyasyon yayıldı.
Patlamanın ardından radyoaktif madde yüklü bulutlar, Türkiye dahil birçok ülkeyi etkiledi. Çernobil nükleer faciası bazı bağımsız araştırmalara göre yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak ölümüne sebep oldu.
Çernobil felaketi nihayetinde tarihin
seyrini de etkiledi!
Sovyet sisteminin krizinin sembolü haline geldi ve bir dereceye kadar totaliter devletin çöküşünü hızlandırdı. İnsanlar ülke liderlerinin Çernobil kazasının sonuçlarının ne kadar tehlikeli olduğunu açıklamalarını beklediler. Ancak yetkililer sessizdi. Burada yaşayanlar, “başka ülkelerin” radyo yayınlarından, radyasyon seviyesi ve buna karşı korunma yöntemleri hakkında bilgi edindiler.
Mikhail Gorbaçov, televizyonda yalnızca 14 Mayıs'ta Sovyet halkına konuştu: “Alınan etkili önlemler sayesinde bugün şunu söyleyebiliriz: en kötüsü bitti. En ciddi sonuçlar önlendi. ” Ona göre, dünyada kötü bir şey olmadı, diyorlardı ki, daha ciddi ve önemli sorunlar var - örneğin, atom silahlarının ortadan kaldırılması ve uluslararası bir güvenlik sisteminin oluşturulması. Her zaman olduğu gibi, Sovyet genel sekreteri, NATO ve ABD ülkelerinin Çernobil’le ilgili eleştirilerini, “Sovyetler Birliği'ni itibarsızlaştırmak” ve “Sovyetlerin nükleer testleri sona erdirmesini sağlamak için” kullanmakla suçladı! ”
Kiev Oblast İcra Komitesi Başkanı Ivan Plyushch, yapılan bir röportajda, "Size garanti ederim: Çernobil kazasından sonra radyasyon bulutu SSCB'nin sınırlarını geçmemiş olsaydı, dünya bu trajediden habersiz olacaktı!" dedi.
Pripyat sakinlerinin tahliyesi 27 Nisan'da saat 14.00'de başladı. O zaman hiçbir kasaba halkı, şehri “üç günde” terk ederek bir daha asla buraya dönemeyeceklerini hayal edemezdi. Kiev ve Pripyat bölgesinden 1225 otobüs ve Yanov tren istasyonuna da iki dizel tren geldi. Son anda, araba sahibi olanların kendi başlarına gitmelerine izin verildi ve yaklaşık 50 bin kişi, şehri üç saat içinde terk etmek zorunda kaldılar.
Yabancı gazeteler ve televizyon kanalları Kiev'den yüz kilometre uzakta meydana gelen felaket hakkında bilgi yayınladığında, Sovyet liderliği nükleer santraldeki kazanın gerçek boyutunu saklamaya devam etti. Dahası, Sovyet yetkilileri her şeyin normal olduğunu göstermeye karar verdiler ve 1 Mayıs kutlamaları için Kiev'de şenlikler düzenlediler!
O dönemleri yaşayanların anılarını dinleyip-okudukça insanın içi ürperiyor! Lafı fazla uzatmaya gerek yok; bugün Covit pandemisiyle ilgili birçok şüpheler, söylentiler var! Çernobil sonuçta bir kazaydı ancak kaza sonrası yöneticiler bazı basit gerekçelerle insanların yaşamını önemsemeyen ve hiçe sayan kararlar almaktan çekinmemişlerdi!
Çernobil felaketinin tasfiye memurlarının ve
kurbanlarının anısına bir mum yak.
Bugünde Corona Virüsüyle ilgili şüpheler giderilmediği ve bu şüphelerde haklılık payı varsa sorumluları veya suçluları meydana çıkarılmadığı takdirde gelecekte insanoğlunun başına daha tehlikeli felaketler gelmesi muhtemeldir.
Yeryüzü bir kent, her canlı kâinatın bir parçasıdır.
Son söz olarak diliyoruz ki, insanlık, egoist tutumundan biran önce vazgeçmelidir. Artık yeryüzü bir kent durumuna gelmiştir ve her canlı kâinatın bir parçasıdır. Evrende oluşan bir sorun bütün insanlık âleminde hatta diğer canlıların yaşamlarında da sıkıntılara sebep olmaktadır.
Ve bir dua ile yazımı sonlandıracağım: İnşallah öncelikle bu Covit virüsü bir an önce yok edilerek, insanlarda sebep olduğu patolojik hastalıklarla beraber psikolojik etkileri de kısa sürede tedavi edilir ve insanlığın bir daha böyle felaketler yaşamaması için, silahlara harcanan kaynaklar, yeryüzünün daha sağlıklı ve huzurlu yaşanabilir olması için kullanılır İnşallah.
İrina Agafonova (Avgan)