Yoğun bir rüzgar var, ancak karıncalar harıl harıl çalışmalarına devam etmekteler.. Rüzgara karşı da oldukça dirençli davranmaktalar! Bu sırada bir karınca, ölü bir karıncayı yuvalarından uzaklaştırmaya çalışıyor! Yoğun Rüzgara rağmen vazgeçmiyor!
Ölü Karınca, başka bir koloniye mensup! Bu yuvaya veya okula sızmaya çalışmış! Ve fark edildiğinde ise maalesef canından olmuş! Takip edip bakalım, bu rüzgarda nereye kadar taşıyabilecek ölü karıncanın cesedini!
Kendisinden daha iri olduğu görülen ölü karıncaya, büyük bir gayretle taşımaya devam ediyor. Yoluna çıkan bütün engelleri azimle aşıyor Bu sırada rüzgarda devam ediyor ve bu yoğun rüzgar bile Onu, görevini yapmaktan alıkoyamıyor.
Engelleri aşmaktaki mahareti insanda hayranlık uyandırıyor. Karıncanın cüssesine göre düşündüğümüzde yuvasından oldukça uzaklaştı. Fakat her şeye rağmen hala yoluna devam etmekte! Sanki önceden belirlenmiş bir adres var ve büyük bir kararlılıkla yükünü bu yönde taşımaya devam ediyor.
Ve sonunda hedefine ulaştı. Kendince dev ağaç veya bitki olarak gördüğü otların arasında kuytu bir yere ölü karıncayı, bırakıp yerleştırdi! Sonrada görevini yerine getirmenin gururuyla yuvasına veya okuluna doğru yöneldi.
Yeryüzünde insanlara en çok benzeyen canlıların başında karıncalar gelmektedirler!
İnsanlara kadar açgözlüler ve ihtiyaçlarından çok çok fazlası için didinip durmaktalar.
İnsanlara benzer en önemli özellikleri ise, ‘yeme içme alışkanlıklarıdır!’ Onlarda, aynen insanlar gibi ne bulurlarsa yiyiyorlar; et-ot, katı-yumuşak, acı-tatlı, ekşi-tuzlu hiç fark etmiyor!
Fakat insanoğlunun, insan eti yemediği gibi onlarda karınca yemiyorlar!
Karıncalar ağırlıklarının 50 kat fazlasını, çeneleri arasında sıkıştırarak taşıyabiliyorlar!