Kitaplar hakkında ki yorumlarıma geçmeden, şuan bulunduğum ortamdan ve biraz karmaşık olan yaşantımdan kısaca bahsedeceğim.

Şuan evdeyim! Evde olmak güzel!

Evde olmak, birçok insan için, rutin, normal ya da sıradan bir şey! Ancak benim için durum biraz farklı. Çünkü ben, birçok değişik yerlerde kalmak zorunda oluyorum. Şöyle ki, hastanede 24 saat nöbet tuttuğumuzdan, haftanın bir-iki gecesi hastanede geçmektedir..

Bazı günler, özel işlerimden dolayı Polis evinde kalıyorum, bazı günlerde de araştırma çalışmalarım için başka şehirlere gidiyorum ve oralarda da kalıyorum.

Dışarıda, parkta sabahladığımda oldu! Uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir roman projem var. Romanın bir bölümünde, roman karakterlerinden birisi, geceyi dışarıda parkta geçirmek zorunda kalıyor!

Bende, şehrin ıssız bir semtinde ağaçlık bir alanda, bir ağacın altında bir geceyi sabahlamayı deneyimledim! Böylece romanda yaşanan olayı daha gerçekçi yazmaya çalıştım!

Çoğu zaman uyandığımda şaşkınlık yaşıyorum, acaba hastanede gece yarısından sonra dinlendiğimiz odada mıyım, yoksa evde miyim veya polis evinde ya da başka bir yerde miyim diye, bir anlık şaşkınlık yaşadığım anlar çok oluyor!.

Şuan evimin oldukça geniş balkonunda oturmaktayım. Hava güzel. Balkondan izlediğim manzaradan kısa bir görüntü sunduktan sonra son aylarda okuduğum kitaplardan kısaca bahsedeceğim.

En son okuduğum kitap, Muhteşem Süleyman’ın, çok meşhur eşi, Hürrem Sultan hakkında yazılmış çok değerli bir araştırma kitabı olan “Hürrem Sultan” isimli eserdir. Kitabın yazarı, Hürrem Sulta’nın hemşerisi ve çok yönlü bir hanımefendi olan, Ukraynalı Sanat Tarihi Doktoru, Araştırmacı Yazar, Gazeteci, Televizyoncu ve Müzisyen Oleksandra Şutko .

Oleksandra Şutko, anadili olan Ukraynaca haricinde Rusça, Lehçe, Türkçe, İngilizce ve Almanca bilmektedir. Eserlerini hazırlarken, Türkiye, Polonya, Ukrayna, Rusya ve Venedik arşivlerini kullandığını ve Türk, Polonyalı, Rus, İtalyan ve Amerikalı yazarların bilimsel literatürlerini okuduğunu belirtmektedir.

Kitapta dikkatimi çeken konulardan biriside, Hürrem Sultan, yüzlerce yıl önce yaşamış olmasına rağmen halen Türkiye’de ve Ukrayna’da çok ünlü olduğu gibi, yaşadığı dönemde de yaşamış olduğu Osmanlı İmparatorluğı sınırları içerisinde olduğu kadar birçok Avrupa Ülkelerinde de popülermiş!

Okuduğum diğer kitaplara gelince,

-Stefan Zweing’in  “İnsanlığın Yıldızının parladığı Anlar” isimli kitabıdır. Bu kitabın ilk bölümünde Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u Fethi detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Bu kitapta altını çizdiğim birçok satırdan bir cümleyi paylaşacağım, “Bir tek saatin kaybettirdiği şeyi, bin yıl bile geri getiremez!

-Uzun zaman önce okuduğum bir roman; Dan Brown’nun, “Cehennem” isimli romanı ki, herkese tavsiye ediyorum. Özellikle yaşadığımız şu Covit vakasıyla ilgili bağlantılara şaşıracaksınız. Elimdeki kitap 2013’te İstanbul’da basılmış. Kitapta, dünya nüfusunun anormal bir şekilde arttığını, bununda dünyanın geleceği açısından çok tehlikeli olduğunu ve acilen nüfus artışının engellenmesiyle beraber fazla nüfusun yok edilmesi gerektiği düşüncesinde olan bir bilim adamının, bu düşüncelerini gerçekleştirmek için çok tehlikeli bir virüs ürettiği ve bu virüsün etkinleştirilmesine karşı, yapılan bol aksiyonlu mücadeleler anlatılmaktadır.

-Okuduğum diğer harika bir kitap ise, “Olasılıksız!” Aksiyon, felsefe ve psikoloji içerikli, oldukça sürükleyici bir roman! Bu romanın neden filmini yapmadıklarını anlamış değilim! 

-Ve Kaydaş Ailesi; Ukrayna Klasiklerinden olan bu roman, Kiev Milli Taras Şevçenko Üniversitesi Türkoloji Bölüm Başkanı, tanıştığımızdan dolayı onur duyduğum Prof. Dr. İryna Pokrovska Hanımefendi tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Bu Roman’ı okuduktan sonra Ukrayna ve Ukraynalıları daha yakından tanımış olduğumu düşünmekteyim.

Ukrayna aile yaşamından, örf-adet-gelenek-görenek ve inançları, kültürleri hakkında çok ilginç bilgiler edinmiş oldum! Birçok kitaplarda Ülkelerde yer alan tarihi ve doğal güzelliklerden bahsedilmektedir. Bu romanda ise, Ukrayna’daki birçok tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra yukarıda da belirttiğim gibi, insanların günlük yaşamlarından kesitler sunulmuştur ki, bunlarla, Ülke hakkında edindiğimiz bilgilerin yanı sıra bu Ülkenin insanlarıyla da tanışmış oluyoruz. 

-Son olarak Muzaffer Taşyürek Hocam’ın, onlarca çok kıymetli eserlerinden birisi olan, “Tarihten Silinen Zafer Kut’ül Amare” isimli çok değerli eserinden kısaca bahsetmek istiyorum.

Kitabın ismi, gerçekten çok ciddi, önemli ve üzüntü verici bir tespittir; Tarihten Silinen Zafer Kut’ül Amare! Çok önemli ve orijinal araştırmalarla oluşturulan bu eser, Kut’ül Amare Zaferiyle ilgili yazılmış ilk kitaptır.

Türk sebatının, İngiliz inadını kırdığı birinci zafer Çanakkale’de, ikinciyse Kut’ül Amare’de gerçekleştirilmiştir. Fakat İngilizler, Türkler karşısında hezimete uğradıkları bu zaferi tarih sayfalarından adeta silmişlerdir.   

Tarihçi-Eğitimci-Araştırmacı Yazar Muzaffer Taşyürek Hocam, tarihimizle, kültürümüz ve medeniyetimizle ilgili kaynak niteliğinde onlarca eser yazmıştır ki, bu eseri de Türk ve Dünya tarihine çok önemli ve değerli bir hediyedir.

Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. Geçen gün bir İstanbul ziyaretim oldu ve oldukça yorucu geçti! Yorucu geçti derken, aslında her şey harikaydı. Çok değerli bir Dostum davet etmişti ve Ona misafir oldum. Misafirperliği için şükranlarımı sunuyorum.

“Yorucu geçti’yi” ise, dikkat çekmek amacıyla yazdım. Evet, gerçekten yoruldum, ancak kendi kendimi yordum. Fotoğraf tutkum yüzünden! İstanbul gibi bir şehir fotoğraf tutkunları için, muhteşem materyallerle döşenmiş bir film platosu gibi, kendimi fotoğraf çekmekten alıkoyamıyordum. Vapurda bir koltuğa oturup, muhteşem manzaraları zevkle izlemek yerine, vapurun bir o başına bir bu başına koşuşturarak ha bire fotoğraf ve videolar çektim.

Biran önce videoları, Youtube EBR Ajans kanalında, fotoğraf ve yazıları da Bursaobjektif.com sitesin de yayınlamak arzusundayım…

Videonun sonunda yazı ve videoyu hazırladığım sırada evimin terasından seyreylediğim, Uludağ Bakacak Zirvesi, Kaplıkaya Vadisi ve Zeyniler Tepesinden çektiğim kısa görüntülerde yer almaktadır.

Herkese, selamlar, sevgiler ve saygılar.. Anda kalın ve mutlu olun..