İDO Deniz Otobüsüne, bir gün önceden, 10.30 İstanbul seferi için bilet almış ve belirtilen hareket saatinden yaklaşık bir saat Önce de İDO Güzelyalı İskelesine gelmiştim. Fakat Deniz otobüsünün arızalı olduğu gerekçesiyle seferin iptal edildiği bildirilince, saat 15.00 seferine bilet almak zorunda kaldım!

“Bir Yol Hikâyesi; İDO Üzdü, Güzelyalı Yaren Kafe Sevindirdi!” ve “İDO böyle olmamalı! İstanbul Yol Hikâyesi 1. Bölüm” başlıklı yazılarımda konuyla ilgili detaylı bilgiler vermiştim.

Yolculuğa başlamadan, son olarak, işletme yetkilileri tarafından yeterli ve ikna edici bir açıklama yapılmadığından dolayı, buradaki yolculardan birisinin, benimde aklıma yatan, bu seferin iptaliyle ilgili iddialarını yazacağım.

Yukarıda da belirttiğim gibi, Araba Vapurun arızalı olması sebebiyle seferin iptal edildiğini söylediler. Fakat bir fotoğraf tutkunu olarak, vapurun İstanbul yönünden gelip, iskeleye yanaşma anlarını, bahçeden oldukça dikkatli bir şekilde izlemiş hatta fotoğraflarını çekmiştim. Vapurun gelişi ve iskeleye yanaşması oldukça normaldi! Arızalı olduğuna dair hiçbir belirtti yoktu!

Peki, neden gemi arızalı diyerek sefer iptal edilmiştir?

Buradaki yolculardan birisi, “yolcu sayısının az olmasından dolayı vapurun arızalı olduğu bahane edilerek bu sefer iptal edilmiştir” dedi. Kendisinin daha önce benzer durumlar yaşadığını da söyledi.

Bu vatandaşın iddialarını göz önüne alarak, o gün, oradaki durumu değerlendirdiğimde; İstanbul’dan, kocaman bir araba vapurunun geldiğini, bu sefer için salonda bekleyen yolcu sayısının az olduğunu ve işletmenin park alanında göze çarpar bir sayıda araç olmadığını, şimdi bile çok net olarak hatırlamaktayım!

Bütün bunları ele alıp değerlendirdiğimizde; vatandaşın, iddiasının yersiz olduğunu söylemek zor fakat çok önemli bir hizmet sunan bir firmanın da böylesine bir yola tevessül edebileceğine inanmak istemiyorum!

Ve her şeye rağmen saat 15.00’da İstanbul’a doğru hareket ettik. Fakat sabah İstanbul yönünden gelip iskeleye yanaşan büyük Araba Vapuruyla veya benzeriyle değil de Onun yanında ancak “iri yarı bir atın yanında, yeni doğmuş tayı görünümünde ki, küçük bir Deniz Otobüsüyle!

Bu gidişle dönüş yazsına, en az üç bölüm sonra ulaşabileceğiz! Şimdilik, bir tezatı ortaya koymak için kısaca dönüşle ilgili bir iki kelime söyleyeceğim. İstanbul’dan Bursa’ya otobüsle döndüm. Otobüsteki bütün koltuklar çifti olmasına rağmen, kurallar gereği bu çiftli koltuklarda birer kişi oturmaktaydı!

Bu konuyla ilgili, İDO Deniz Otobüsünden sadece bir kare fotoğraf paylaşacağım ve otobüslerdeki uygulamayla beraber bu fotoğraf değerlendirildiğinde yaşadığımız bazı trajikomik durumlara ve tezatlara, çok anlamlı bir örnek olacağından sanıyorum!

İstanbul Yol Hikayesi, bu bölümünden sonra çok zevkli ve bilgilendirici olacaktır. Bundan sonra, hiçbir olumsuzluk yok! Bundan sonraki bölümlerde sadece,  İstanbul’dan harika görüntüler ve güzel şeyler yer alacaktır.

Haberin Videosu: