• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ihkav
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05558782155
  • https://twitter.com/ebibsa
  • https://www.youtube.com/user/ebibsa
Hava Durumu
EBR Medya & Ajans

ebr logo

Koloni Youtube
İkinci ticari uydu
Üyelik Girişi
Haberler
Site Haritası
Takvim

Prof. Irina Kutlina, Sevgiyi Öğreten Bir Güzel Öğretmen

Sevgi; merhamettir, şefkattir, iyiliktir, fedakarlıktır.. Sevgi, bütün güzel duyguların, erdemlerin ahlaki değerlerin anasıdır!

Yüreğinde sakladığı “Kutsal Kederiyle" Prof. Dr. Irina Kutlina, 

Merhametli, şefkatli ve her şeye, herkese karşı, sevgi dolu yüreğinden yansıyan, ışıltıyla, yüzü ve gözleri ışıl ışıl parlayan, girdiği her ortamı aydınlatan ve yüzüne baktığı her hüzünlü kişiyi tebessüm ettiren, çok iyi ve çok güzel bir Hanımefendi.

Yukarıdaki cümleyi yazdığımda, bir ulu öğüt geldi aklıma; “iyilik, bir başkasının yüzünde gülümseme oluşturan şeydir.”

Aslında konumuz direkt güzellik olmamasına rağmen, sıra dışı, çok güzel bir Hanımefendi’den bahsedeceğimden, güzellik hakkındaki görüşlerimi de kısaca paylaşacağım.

İnsanda güzellik nedir?

Kaşının kara, gözünün ela veya sarı saçlı, boylu poslu olması mıdır?

Bazı insanlar için “ruhsuz yani soğuk” tanımlaması yapılır!

Fiziki olarak; yüzü -  gözü düzgün ve ideal ölçülerde olmalarına rağmen, soğuk görünümlü ve itici tipler vardır! Bunları sevmek bir yana, hoşlanan bile olmaz, hatta öyleleri de vardır ki, tiksinir insanlar bunlardan!

Çünkü bunlar, insanı güzel gösteren ve insanlar tarafından sevilip, sayılmalarını sağlayan, çok önemli bir özellikten yoksundurlar.

Bu özellik ise; Sevgi dolu yüreklerden, gözlere ve yüzlere yansıyan ışıltıdır ki, işte bu ışıltı, insanı güzelleştirerek, sevimli ve sempatik görünmesini sağlar!

Bu durum bayan-erkek, herkes için geçerlidir.

Güzellik hakkındaki naçizane görüşlerimi aktardıktan sonra;

Binlerce kilometre uzaklıktan bile ışıltısıyla, karanlıkları aydınlığa çeviren, bilgeliğiyle, yaşam dersi veren; gerçek dostluğu, fedakârlığı, sevmeyi, sevilmeyi, iyiliği ve iyi yaşamayı öğreten, masallardan çıkmış bir Peri misalince, dokunduğu asasıyla harikalar oluşturan ve gerçek bir güzelliğe sahip olan, Prof. Dr. Irina Kutlina Hanımefendi hakkındaki, görüşlerimi aktarmaya çalışacağım.

Ayrıca, İrina Hanım’ın, bazı paylaşımlara yaptığı, bilgece yorumlarından birkaçıyla beraber mesajlaşmamız sırasında yazdığı ve beni çok etkileyen; bazen umut, bazen çare, bazen de ışık olup aydınlatan veya hiç aklımdan geçmeyen farklı bakış açılarını işaret eden, okuyan dostlarıma da önemli katkıları olacaklarına inandığım mesajlarına da yer vereceğim.

İrina Hanımefendi’nin, hoşgörüsüne güvenerek, Kendilerinden izin almadan yazımı kaleme aldığımı özellikle belirtmek istiyorum.

Fedakârlık, hoşgörü, iyi niyet, alçak gönüllük, olgunluk, anlayış, sevgi, saygı, cesaret, iyilik vb. gibi, çok önemli insanı değerlerinin hepsine birden sahip olan, yeryüzünde çok fazla insanın olmadığı kanaatindeyim! Kendi çevremde bu değerlerin hepsine sahip olan çok az sayıda insanlardan biriside Prof. Dr. Irina Kutlina Hanımefendidir.

Kiev okulunun küçük engelli çocukları. Kurabiye ve meyve sularının tadımı

Uluslararası Açık İnsani Gelişme Üniversitesi" Ukrayna'da Ekonomi Profesörü olan İrina Hanımefendi’den, tanışıklığımız süreci içerisinde, ekonomik konularda bir şeyler öğrendiğimi söyleyemesem de (aslında İktisat eğitimi almış olmama rağmen, ekonomi, hesap kitap mevzuları ve rakamlar bana sıkıcı gelmektedirler) Hayat Bilgisi niteliğinde çok değerli dersler aldığı mı ve yaşamıma önemli değerler katan bilgiler edindiğimi, kendilerine şükranlarımı sunarak ifade etmek isterim.

Aldıkları unvanı ne kadar hak ettikleriyle ilgili şüphelerim olan, birçok Profesör unvanını almış şahsiyetler tanıdım! Fakat İrina Hanımın, bilimsel dergilerde yayımlanmış makalelerine, işine karşı bağlılığına ve görevini yapmak hususundaki azmine bakınca, acaba profesörlük unvanının üstünde daha bir üst unvan var mıdır diye merak ettim?

Bu yazdıklarım hususunda abartı olduğu düşüncesine kapılanlar olursa, yanıldıklarını samimiyetle belirtmek istiyorum. Kabiliyetlerim veya özelliklerim hakkında çok fazla iddiada bulunmam fakat iyi bir gözlemciyi olduğumu rahatlıkla iddia edebilirim.

Prof. Dr. Irina Kutlina Hocamın, yukarıda bahsettiğim gibi yorum ve mesajlarından bir kaçıyla yazımın bu bölümünü sonlandıracağım. Fakat İrina Hanımefendiyle ilgili yazılarımın birkaç bölüm daha devam edecektir.

-Birkaç dil bilen, bir gençle ilgili paylaşımıma yaptığı yorumu:

“Eğitimli gençlik, sadece gençlerin yaşadığı ve çalıştığı ülkenin geleceği değildir. Bu, tüm dünyanın geleceği! İnanıyorum ki böyle genç insanlar; bu dünyayı değiştirebilecek, savaşları, yoksulluğu bitirebilecek, her evde, her ailede hepimize BARIŞ, mutluluk ve neşe verecek!

Bilimlerde ustalaşmada, dünya görüşünüzü şekillendirmede, tüm işlerinizde insanların yararına çalışmalar yapabilmeniz için size iyi şanslar!”

-“Asılsız ve olumsuz konuşmalarla endişe oluşturma çabasındaki provokatörlere dikkat!” başlıklı yazıma yorumları:

“Sayın Hakkı Kavurmacı, yazınızı dikkatlice okudum. Her ülkede memnun olmayan tüketici duyarlılığına sahip insanlar var. Sadece kendileri için almak istiyorlar, ama hiç vermek istemiyorlar. Ama her birimiz, her şeyden önce şu soruya cevap vermeliyiz: "Ülkem için, refahı için, istikrarı için, hemşerilerimin refahı için ne yaptım?"

-Bilgelik hakkındaki bir görüşüme yanıtları:

“Bilgelik, bir kişinin içeriğiyle birleştirilmiş bir yaşam deneyimidir. Ruhun neyle yaşadığı ve Kalbin neyle dolu olduğu, insanın gözlerine ve dolayısıyla faaliyetine yansır!”

-“Doğru Ruh Halinde Olmayanlar” başlıklı köşe yazıma yorumları:

“Toplumda başkalarına zarar veren birçok insan var. Bu tür insanlar, bumerangın her zaman geri geldiğini bile anlamıyorlar! Hayatta aldığından fazlasını vermen gerekir! İyi dönüşler iyi! Yüzlerce kere! Böyle önemli bir konuyu gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederiz !!”

Bir kelimeyle bile (bazı insanlar için) bir kişiye zarar vermek kolaydır, ancak durumu düzeltmek son derece zordur. Suçlularını affedebilecekler mi? Bu tür hakaretleri haklı çıkarabilecekler mi? Bu zor bir soru. Bir atasözü var: "Kelime - serçe değil, uçup gidecek – yakalamayacaksın..”

-İstanbul’da gece manzaralı fotoğrafa yorumu:

Ay ışığında - İstanbul'un aydınlık şehri ve deniz! Deniz biraz huzursuz, fısıldıyor: Gece geçecek ve şafak yeniden gelecek! Ve Altın Güneş ufuktan doğacak!.”

-Karamsar bir mesajıma, umutlandıran ve cesaretlendiren, yaşam dersi niteliğindeki cevapları:  

“Hayat öngörülebilir değildir! Geçmiş geçmişte kaldı! Bugün var! Peki yarın olacak mı?.. Hiçbirimiz bunu bilmiyoruz!

Tahmin etmeyelim, yaşayalım- göreceğiz! (Büyükannem böyle derdi)” 

(Yorumlar ve mesajlar, Google Çevisidir)

İsmail Hakkı Kavurmacı

1605 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat