• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ihkav
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05558782155
  • https://twitter.com/ebibsa
  • https://www.youtube.com/user/ebibsa
Hava Durumu
EBR Medya & Ajans

ebr logo

Koloni Youtube
İkinci ticari uydu
Üyelik Girişi
Haberler
Site Haritası
Takvim

Bursa - Mudanya Treninin Hikayesi

Demiryolu hattı, 1908 yılında 10 lokomotif 14 yolcu vagonu 50 yük vagonuyla 18 Haziran 1892'de ilk seferini yaptı. 10 Temmuz 1953 tarihinde son seferini yapıp rayları söküldü!

41 kilometre uzunluğunda olan Bursa - Mudanya Demiryolu hattı, 1873 yılında yapımına başlandı. Demiryolu hattı, 1908 yılında 10 lokomotif 14 yolcu vagonu 50 yük vagonuyla 18 Haziran 1892'de ilk seferini yaptı. 10 Temmuz 1953 tarihinde son seferini yapıp rayları söküldü. Demiryolu hattının idare binası şu anda Mudanya'daki Montanya Oteli binası olarak kullanılıyor.

Merinos Fabrikası'nın kömürü de bu trenle taşındı. Kömürler, Zonguldak'tan vapurla Mudanya Limanı'na indirildikten sonra Mudanya Treni ile Merinos Fabrikasına taşınıyordu. Bursa'nın elektriğini üreten Merinos Fabrikası için de önemli bir işlevi olan tren, asker sevkiyatında da kullanıldı.

17 Haziran 1892 demiryolunun açılış töreni

Osmanlı yöneticilerinin demiryoluna verdikleri önem 19. yüzyılın ikinci yarısında iyice artmıştı. Sultan Abdülaziz, 1871 yılında demiryolu ile ilgili bir irade yayımlattı. Gerçekleştirilmesi düşünülen ana hat İstanbul-Bağdat arasındaydı.

Kurulan Asya Osmanlı Demiryollarının başına da Alman mühendis Wilhelm VonPressel getirildi. Pressel’in projesi Haydarpaşa’dan başlıyor, bu ağın içinde Bursa-Mudanya hattı da yer alıyordu. İskeledeki bu ihtişamlı bina, dönemin en şaşaalı, en göz alıcı mekânıydı. Bursa’dan Fransa’nın Lyon kentine ham ipek ipliği ihracatını kolaylaştırmak amacıyla, takvimler 1874 yılını gösterdiğinde Mudanya ile Bursa arasında 42 kilometre uzunluğunda bir demiryolu hattı inşa edildi. Bursa’ya ulaşabilmek için 185.000 Osmanlı Lirası (4 200 000 Frank) masraf yapılmış ancak demiryolunun işletmeye açılması mümkün olamamıştı.

Mudanya’ya trenin gerçek anlamda gelmesi ise 1892 yılına rastlar. Yataklı Vagonlar ve Büyük Ekspres Şirketi Genel Müdürü Negelmakers, hattı onarıp kullanılabilir hale getirmek ve 40 bin Osmanlı lirası karşılığında işletmesinin kendisine verilmesini önermişti. Nagelmarkers’in önerisinde şunlar vardı: “Mudanya hattı Çitli’ye kadar uzatılacak, Bandırma’yı Balıkesir – Simav – Uşak – Afyon ve Konya’ya bağlayacak hat yapılacak, Mudanya’dan Orhaneli – Kütahya – Afyon ve Konya’ya kadar uzanacak bir hat yapılacaktı.”

8 Haziran 1891’de başlayan onarım çalışmaları tamamlandı ve 17 Haziran 1892’de törenle açıldı. İmtiyazı almış olan M. Nagelmakers, Bursa- Mudanya Osmanlı Demiryolları şirketini kurarak hattı 1892 yılında hizmete açtı.

18 yıl sonra, Bursa’daki fabrikalarda üretilen ipekler, demiryolu ile Mudanya’ya taşınır oradan da denizyolu ile Marsilya’ya tarifeli seferlerle gönderilir hale gelmişti. Böylece önceleri gümrük ambarı olarak hizmet veren bina, “Mudanya Tren İstasyonu” oldu. 

Bursa-Mudanya arasında uzun yıllar boyunca ulaşımı sağlayan, Bursa’da üretilen malların Avrupa’ya ve dünyanın çeşitli yerlerine taşınmasında önemli rol oynayan bu demiryolu hattı, zarar ettiği gerekçesiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce çıkarılan bir yasayla iptal edildi. 10 Temmuz 1953 yılında Mudanya-Bursa Demiryolları kapatıldı ve rayları söküldü.

41.780 km uzunlukta olan demiryolunun işletmelerinin kapsadığı alan 27 hektardı. Hat boyunca 2 tanesi büyük, 13 tanesi küçük olmak üzere 15 madeni, 14 kâgir köprü, 92 menfez, 6 istasyon, vardı. İstasyonlar Mudanya, Yörükali, Koru, Çekirge, Muradiye, Bursa Demirtaş istasyonlarıydı. Muradiye istasyonunun adı 1945 yılında Merinos olarak değiştirildi. Sefer yapan trenlerde, 4’ü atıl, 6 tanesi kullanılan 10 lokomotif, 14 yolcu ve 50 yük vagonu mevcuttu.
Trenin kaldırılmasının başlıca nedeni ise beklenen faydayı getirmemesi ve aşırı derecede yavaş olmasıydı.

O günleri yaşayanların anlattıklarına bakılırsa; tren, rampalarda öylesine yavaşlıyordu ki yolcular; özellikle de çocuklar trenden inip bağlardan meyve toplayabiliyordu. Ardından treni yakalayıp yola devam ediyorlardı.

 
Mudanya’dan kalkan tren, iki saatte Bursa-Acemler İstasyonu’na varıyordu. Demiryolu yabancı bir şirket tarafından işletildiği için tarifeler de alafranga saate göre yapılmıştı. Fakat bu durum karışıklıklara yol açıyordu. 5 Eylül 1892′de şirket tarafından çıkarılan bir yazı ile halk uyarılarak alafranga saate göre yolcuların kendilerini ayarlaması istendi. Ancak genel istek üzerine uygulama sonradan alaturka saate çevrildi.
 
14 Nisan 1940 Mudanya TrenindeTalebeler
 
Bursa-Mudanya arasında sefer yapan trende üç çeşit mevki vardı. Birinci mevki, kompartıman şeklinde olup kırmızı deri koltuklara sahipti. Diğerlerine göre lüks sayılan bu kompartımanın bilet ücreti 10 kuruştu. İkinci mevki, yeşil deri koltukluydu ve biletler 5 kuruştu. Üçüncü mevki olarak da, yazın iki-üç adet tahtadan yapılmış, etrafı açık vagonlar eklenirdi trene.
 
O yıllarda tren, Bursalıların en gözde eğlence aracıydı. Yazın, perşembe günleri Mudanya’ya trenle giderlerdi. Sahilde uzanır, denizin ve güneşin tadını çıkarır, semaverde demlenen çaylarını yudumlarlardı. İki-üç gün burada kaldıktan sonra pazar günü yine trenle Bursa’ya dönerlerdi. Burgaz’a kadar tüm sahil Bursalılarla dolup taşardı.
 
Anılarda Mudanya Treni…
Zaman zaman demiryolu şirketinin turistleri için özel vagonlar tahsis edildiği görülür. Nitekim Max Müler’in gezisi sırasında böyle bir vagon eklendiği görülür:
 
 
 
“Ertesi sabah erkenden trenle Bursa’dan ayrıldık. Bizim için özel bir lüks vagon bağlanmıştı. Üstleri tenteli rahat iskemlelerde oturmuş, huzur içinde bu güzel ekin tarlalarının arasından geçiyorduk. Çevredeki çiftlik evleri görünüyor, üzüm bağlarını izleyerek Mudanya’ya doğru iniyorduk. İpekböcekleri için özellikle yetiştirilen açık yeşil yapraklı beyaz dut ağaçları Bursa’nın bir özelliğini oluşturmaktadır. Konsolos ve tren mühendisi Mudanya’ya kadar bizimle beraber geldiler. Burada bizi bekleyen İngiliz muhafız gemisini bulduk.
 
Mayçs 1936-Yörük Ali Panayırı

1901 yılında Bursa’ya gelen Nafizade Ahmet Fuad’ın tren yolcuğunu anlattığı satırlar: “Bir süre sonra trene bindik. Tren, zeytin ağaçlarıyla dolu bir alandan hareket ederek yukarıya doğru çıktı. Birkaç dakika sonra Yorgili/Yörüklü istasyonuna vardık. Buraya hiçbir yolcunun çıktığını görmedim. Bundan sonra rastladığımız istasyon Geçit Köprüsü denilen bir köprüyü geçtikten sonra Kuru İstasyonu’na vardık. Burada ancak 2-3 yolcu trenden indi. Önceki istasyon gibi tren burada da birkaç dakika durduktan sonra hareket etti. Bu istasyondan kalktıktan sonra bir vadiyi izleyen tren Nilüfer deresinde güzel manzaralarla karşılaştık. Nilüfer Köprüsü’nü de geçtikten sonra yeniden bir vadiye inen tren, Acemler istasyonuna vardı. Bu istasyon diğerlerinden daha işlekti. Kent buradan çok güzel görünüyordu. Tren ilerledikçe Bursa’yı izliyordum. Arkadaşım “Bak! bak… İşte Bursa burası” dediği zaman ben Bursa’yı izlemeyi sürdürüyordum. “Bekleme” denilen mevkie geldiğimizde tren yolculuğumuz bitmişti artık.”
 
 
1890’lı yıllarda Bursa’ya gelen Mehmet Ziya’nın gözlemleri de şöyleydi: “En güzel çiçeklerle bezenmiş, düdüğünü çalarak bağ ve bahçeler arasından süzülüp gelen tren, istasyona yanaşmıştı. Tren, sanki Anadolu’nun gelin arabası gibi süslenmişti. Trenin hareket ettiği ve bizim de içinde bulunduğu sırada dikkatsizlik nedeniyle bir işçi tren altında kalarak can verdi. Bu olay nedeniyle Bursa’ya geç geldik. Mudanya’dan Bursa’ya araba ile 3 saat sürmektedir. Mösyö Hovard, Bursa’ya geldiği sırada tren postasının düzensizliğinden şikâyet etmiştir.”
 
Kara Tren,’in nostaljik görüntüsü ile kurgulanan Merinos Tren İstasyonu, Osmangazi Belediyesi tarafından kafe ve restoran olarak işletiliyor.” 

Hazırlayan: İsmail Hakkı Kavurmacı
Montania Otel Arşivi
 
Güzel bir türkü eşliğinde, Bursa Mudanya Tren Macerasını birde alttaki videodan izleyiniz

 
1192 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat