Hafta sonu, yeni şeyler keşfedebilmek umudu ve arzusuyla daldım, Kadim Şehrin tarihi mahallelerine.
Setbaşın’dan yukarı eski sokaklarda, yanı başlarına hoyratça dikilmiş beton binalar arasındaki yorgun, mahzun eski konakları inceleyerek ilerlerken sokağın sonunda tarihi bir cami dikkatimi çekti ve hemen ona yöneldim; Umurbey Camii ve Zaviyesi. Kitabesindeki bilgilere göre, Cami ve Külliyesi, Osman Gazi’nin silah arkadaşı Kara Timurtaş Paşa’nın oğlu olan Umur Bey tarafından yaptırılmış. II. Murat döneminde vezir rütbesi alan Umur Bey asker olmasının yansıra Bilgin olarak ta tanınan tarihi bir şahsiyettir. Bursa’da ilk Türkçe Kitabenin yer aldığı ve plan itibarıyla da Bursa’nın klasik camilerine hiç benzemeyen caminin zaviyesinde Umur Beye ait türbeyle beraber ilginç mezar taşları olan onlarca mezar da bulunmakta.
Umur Bey Caminin hemen bitişiğinde, ulu çınarların, asırlık ağaçların gölgelediği bir park ve bu parkın içersinde yer alan tarihi yapılar dikkatimi çekti. Buranın, Umur Bey Bilgi Parkı olduğunu, içersinde de, ününü duyduğum ve gitmeyi çok arzuladığım, Bursa’daki en ilgi çekici yerlerden olan TOFAŞ Bursa Anadolu Arabaları Müzesi ve çok önemli sergilerin düzenlendiği TOFAŞ Sanat Galerisinin bulunduğunu öğrendim.
Parkın girişindeki tanıtım levhalarına göre daha önceleriburası ipek fabrikasıymış (İpeker Kozaklığı). Fabrika 19. YüzyıldaErmeni Köleyan ailesi tarafından kurulmuş ve 1920 yılında Mehmet İpeker’e satılmış. 19. Yüzyıl yapısı olan Kozaklığın sadece temel duvarları günümüze ulaşabilmiş. 1998-2002 yılları arasında fabrika tesisleri Koç Grubu tarafından TOFAŞ Bilgi Parkı ve Bursa Anadolu Arabaları Müzesi olarak düzenlenmiş. 1958 ve 1998-2002 yılları arasında onarım görmüş.
Park içersindeki yönlendirme tabelalarını izleyerek TOFAŞ Bursa Anadolu Arabaları Müzesi’ne geçtim. Müze gerçekten ününe yakışır bir güzellikte. Özellikle girişteki Tümülüs (Mezar) hayli ilgimi çekti. Ardından Balıkesir Üçpınar Köyü civarlarında yapılan arkeolojik kazılarda çıkarılan Roma dönemine ait savaş arabası kopyasınayöneldim. Canlı gibi duran ve aynalarla derinlik kazandırılan atlı savaş arabasını hayranlıkla inceledim ve fotoğraflar çektim.
Müzede Anadolu’nun değişik şehirlerinden getirilmiş onlarca at-öküz arabaları mevcuttu. Birbirinden ilginç bu arabaları tek tek incelerken özellikleErzurum yöresine ait bir arabayı görünce, eski bir tanıdıkla-bir hemşeriyle karşılaşmakla oluşan hoş duygular yaşadım.
Müzede, TOFAŞ’ın 1971 yılında Bursa’daki fabrikasında ürettiği ilk otomobil olan Murat 124’ten başlayarak zaman içersinde geliştirerek ürettiği diğer otomobil modellerinin de sergilendiği bir bölüm bulunmakta. Müze, tek kelimeyle harika. Daha fazla güzellikler eklenerek, daha da geliştirilmesi umudu ve dileğiyle, kurucularını ve katkısı olan her kişi ve kuruluşu tebrik ediyorum. Ülkemize ve Bursa’mıza kattıkları bu güzel değerden dolayı da teşekkürlerimi sunuyorum.
ve vidolar