İsmail Hakkı KAVURMACI
bursaobjektif@bursaobjektif.com
Allah hepimize pişmanlıksız bir gelecek ihsan buyursun.
30/05/2020 Bugünlerde henüz okumaya yeni başladığım, hacim olarak küçücük ancak ihtiva ettiği bilgilerle, cilletlerce kitapla anlatılamayacak kadar derin mevzuları birer cümleyle insanların kalbine işleyen, Tecelliyat isimli kitabın, henüz okuduğum ilk sayfalarından altını çizdiğim cümleleri paylaşacağım. “Oku ve idraka çalış!” “Mutlaka söylemek istiyorsan bir şeyler, önce kendini tanı!..” Değerli veya değersiz ayrımı,
tâbirleri; yaratılanlar arasında ve onlara göredir. Yaradanın indîndeyse
sadece yarattıkları vardır!.. “Hayr”
veya “Şerr” yaratılmışın indîncedir!.. Yaradanın indînde, hepsi birdir!.. İnsan, indîni yani; bana
göre, bence, bana kalırsa gibi başlıklar altındaki izafî, şahsî görüş ve
düşünüşlerini terk edip, aslına yönelişi; ve kendini Allâh indînde eritişi
kadar tekâmül eder!.. Bu sebeplerden dolayıdır ki, kâmil
kişi mahlûkatta kusur veya hata görmez
ve aramaz!.. Herkes, düşünebildiği, idrak edebildiği nispette fiillerde bulunur ve
sonucunda da hak ettiği ile karşılaşır. Mevzuya, Efendimizin şu sözüyle girelim: “Allâh’ım, verdiğine hiçbir mâni yoktur; senin engel olduğuna da kimse
bir şey veremez; senin kazanı (hükmünü) da kimse reddedemez!.. Şüphesiz ki, her
şeye kâdîrsin ve dilediğini yaparsın!..” Mükemmel olarak yaratılmamış tek bir mahlûk yoktur!.. “Var”
diyenler, sadece kendi sınırlı
anlayışlarını sergilemektedirler. Yaratılmışın mükemmelliği şu sebeptendir: Yaradılmış olanın güzelliği, mükemmeliyeti, yaratılış gayesine
hizmetinden ötürüdür!.. İnsanlar, nefislerine hoş gelen şeyler için güzel; hoş gelmeyen şeyler
için de çirkin veya fena tâbirlerini kullanırlar. Sonra da kendi akıllarınca
mantık yürütüp, “Efendim, Allâh güzeli de yarattı, çirkini de. Tâ ki insanlar
bundan ibret alıp, şükredenlerden veya sabredenlerden olsunlar diye” derler. Böyle
düşünenler de zaviyelerince haklıdırlar, doğrudurlar. Çünkü bakış açıları,
düşünüş seviyeleri onu gerektirmektedir. Biz, şurası muhakkaktır ki,
diyeceğiz, Yaradan, her şeyi güzel ve
kemâl üzere yaratmıştır. Ancak şu var ki, onlara bakanlar, gözlerindeki
rengârenk camlı gözlükleri çıkarmak zahmetine katlanıp, gerçeği çıplak gözle
görmek lütfunda bulunsunlar. O zaman her şeyi daha iyi bir şekilde idrak
edeceklerdir. Olgun kişi de, mevcudatı Hakk’ın gözüyle seyredip, yaratılmışlar arasında
fark gözetmeyendir. Sana verilen emir, emanetlere hıyanet etmeyip, onlara hak
ettikleri en iyi muamelede bulunman hakkındadır. Öyle ise, onların arasında
nasıl fark gözetip; onları, bu şudur, bu böyledir diye hüküm verip
damgalayarak, aralarında ayrım yaparsın... Senin vazifen, sana verilen emre
riayet edip, her birine azami derecede rıfk ve hilm ile yardımda bulunmandır. Eğer onların arasında, Yaradanın indînde bir fark varsa, şüphesiz ki
hüküm de O’na aittir. Bize düşen, haddimizi aşmamaktır yalnızca!.. Yaratılmışlar arasında fark görmeyi kaldırdıktan sonra yapılacak ikinci iş, verenin huzurunda verilenlere vasıta olmaktır. “Her ahval ve şartta, mutlaka veren olmaya çalış!..” Fakat hiçbir zaman karşılığını beklemeksizin yap bu işi. Hatta karşılığını düşünmemeye dahi gayret
et. Ve hatta, Yaradanından bile bekleme bu karşılığı!.. Sadece, hayatının her anında iyiliklere vasıta olmaya çalış, karşılık
beklemeksizin ve düşünmeksizin... Yaratılmışlara senin aracılığın ile bir zarar gelmemesi için, elinden
geldiğince gayret sarf et. Daima
yaratılmışların varoluş gayesini düşün; acaba, onlara ne şekilde bir iyiliğin
erişmesine vesile olabilirim, diye... Ve bir sinek veya yaprağı dahi
kendi nefsine tercih edecek hâle gelmeye çalış. Elindeki bir dilim kuru ekmekte gözü olan tok kişiye, istediğinde,
günlerce açlıktan sonra bile olsa o bir dilimi verebilecek kadar feragat sahibi
olabilmeye gayret et... Ki bu zâhirdedir... Dünyalıktır!.. Bütün ibadetlerinin ecir ve sevabını da, onlara ihtiyacı olanlara,
kendine hiç pay ayırmayacak şekilde vermeye çalış. Bu da ukbâ
ile ilgili feragatındır!.. Yaptıklarının karşılıklarından sıyrılışındır... Değil ki muhtaca yardım etmek!.. Daima çalış... Ama bu çalışman nefsin için değil, hepsi Yaradanın birer emaneti olan
mahlûkata yardım ve iyiliklerin onlara ulaşmasına vesile olmak için olsun. Bil ki, öyle insanlar vardır ki; dostu menfaati, ihtiyaçları için
isterler... Öyle ise kendine öyle bir dost seç ki, artık O, hiçbir yaratılmışa
muhtaç olmayacak kudrete sahip olsun!.. Yaratılan ne vardır ki birbirine muhtaç olmasın?.. Ama onları Yaradan!..
İşte, O’nu “Dost” seç kendine!.. Yönelişin O’na olsun... Ve ihtiyaçlarını da,
eğer bîhaber ise O’na arz et! Düşün, düşün ve gene düşün; düşündüğünün gerçeğine eremesen bile,
hiç olmazsa düşünenler arasına girersin. Eğer, vuku bulan hâdiselerin hikmetini sezemiyorsan, hemen itiraz
etmekten kaçın ve o işin sonunu beklemeye çalış!.. Şüphesiz ki işin hikmetini
sezinlemek o zaman daha kolaylaşır. Böylece, sen de cahilane isyanlardan
korunmuş olursun. Allah hepimize pişmanlıksız bir gelecek ihsan buyursun. Başarı âlemlerin Rabbi olan ALLÂH’tandır. Ahmed Hulusi, Tecelliyat |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Türkiye’nin Nükleer Enerji ve Nükleer Silah Çalışmaları - 12/04/2024 |
Türkiye'nin Nükleer Silahı Var mı? Bazı devletlerin istihbarat örgütleri ve uluslararası bazı yayın organları, Türkiye’nin, kendi yaptığı nükleer silah olduğunu iddia ediyorlar. |
SİLAH; zenginlik ve güvenlik! SİLAH; yokluk ve korku! - 23/12/2023 |
SİLAH, Kimileri için zenginlik ve güvenliktir! Kimileri için ise yıkım ve korkudur! |
Cemal Paşa Hatıratı ve Osmanlı’nın Türk Milletine Külfeti - 24/09/2023 |
Hatıratı okuduğumuzda, bir zamanlar yedi düvele hükmeden Osmanlıların, hatıratın yazıldığı dönemde ise, hem siyaseten hem de askeri yönden, kahramanca ancak umutsuzca, yedi düvele karşı verdiği savaş, gözlerimiz önünde canlını verdi. |
Her İnsanın Yaşamında Bir Duraklama Devri Olur! - 01/09/2023 |
“Allah'ım, Bana değiştirebileceklerimi değiştirmek için cesaret ve kuvvet, değiştiremeyeceklerimi kabullenmek için sabır ve sükûnet, ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için de akıl ve basiret ver!” |
Küresel Güçlerin Gözü, T.C. Cumhurbaşkanlığı'nda! - 07/04/2023 |
Bu seçimler, Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemlidir ve sadece Türk halkını değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. |
Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat; az nefret et - 23/02/2023 |
Bakınız yüzyıllar önce yaşamış bir bilge insan ne diyor; “Tüm insanlık bir ailedir!” Bu sözünün devamında da “Tüm evrenin yararına olan, onun bir parçası olduğun için senin de yararınadır” diyor |
Yüzyılın Destanını Başlatan Kahramanlara - 18/02/2023 |
ŞUAN MİLLETİMİZ; CEDDİMİZ OSMANLININ, YÜKSELİŞ (ŞAHLANIŞ) DÖNEMLERİNE BENZER BİR DÖNEM YAŞAMAKTADIR |
Sıradışı Çalışanlar - 11/09/2022 |
her gün mesailerini +1’lerle tamamlama başarısı göstererek takdir, tebrik ve teşekkürü hak ederler! |
Bir ilkbahar günü gibiyim, saatim saatime uymuyor hiç.. - 13/07/2022 |
Işıl ışıl, sevinçli ve umut doluyken, bir anda güz sessizliği hüznüne bürünüyor yüreğim.. |
Devamı |