İsmail Hakkı KAVURMACI
bursaobjektif@bursaobjektif.com
Yüzyılın Destanı Devam Ediyor!
16/07/2020 Yıllar önceki, “Yılanın başını ezeceksin!” başlıklı
bir yazımızda şöyle demiştik; “Kuyruğunu
koparmakla, taş atıp kovalamakla ondan kurtulamazsın! Yılanın başını
ezeceksin! Ülkemize karşı büyük bir şer organizasyonu kurulmuş.
Türkiye üstüne adice, haince, kalleşçe hesaplar yapılmakta. Bunların kim
olduğu, bunu neden yaptıklarını herkes biliyor artık. Türkiye'nin güçlenmesini, Milletin huzur
içerisinde olmasını kendileri-kendi çıkarları için tehlike olarak gören
odaklar, devletler var. Bu hesaplar, oyunlar sadece bugüne has değil
ki. Tarihin her döneminde bunların
alçakça kurnazlıklarını ve adice kalleşliklerini görmek mümkündür. Düşmanlıklarını açıkça ilan edip, mertçe savaşmak onların
tabiatlarında yoktur! Yüze gülüp, dostluk nutukları atarlarken,
arkadan-alttan en adice kalleşçe oyunlar çevirmişlerdir hep. İşte şimdi
yaptıkları da o! Kendi ülkeleri,
insanları refah içerisindeyken, bizi birbirimize düşürerek; kanımızı-canımızı
emiyorlar. Bu sadece
Türkiye’ye karşı oynanan bir oyunda değildir. Ufacık bir çıkarları uğruna
yapamayacakları vahşilik-kötülük yoktur bunların. Bulunduğumuz coğrafyaya-konuma bir bakın! Bu coğrafyadaki
Milletler hiç rahat yüzü görmüşler mi? Müslim Baba diyordu ya, “Cümle
alem zevki sefada mahzun olan bir ben miyim Yarabbi!” Avrupa’da, Amerika’da, Avustralya’da millet
zevki sefada, birde bizim halimize, çevremize bir bakın hele! Şimdi bütün
güçleriyle Ülkemize saldırıyorlar, adice, kalleşçe, haince... “Arkadaş, kuduz kancıklar, Ülkemizin kılcal
damarlarına kadar yayılmışlar. Dağlarda üç beş çapulcunun leşini
sermekle, şehirlerde birkaç piyonu devirmekle, bazı konu mankenlerini bir süreliğine
kodese tıkmakla bitmez bu iş, Ülkeye huzur gelmez.. Bu şer organizasyonunu bir daha toparlanamayacakları şekilde
bozmak, dağıtmak gerekmektedir. Bunun
içinde şu an yapılacak en önemli şey, yılanın başını ezmek!” diyor, terörden canı yanmış, gencecik evladını
elleriyle kara toprağa vermiş bir Şehit Babası. Yılanların
başlarını, bu memlekette her kes biliyor, tanıyor! Hatta nerede yaşadıkları,
inleri de biliniyor. Her hain
saldırıdan, her canımız yanışından sonra malum yerlere uçaklarla yapılan
bombardımanlar, kuru bir teselliden başka bir işe yarıyor mu acaba!
Son bir yıl içeresinde, hem de güvenli olduğunu düşündüğümüz batı şehirlerinde,
nokta atışıyla önce polisimize ardından askerimize yönelik bombalı saldırılarla
onlarca askerimizi, polisimizi ve vatandaşlarımızı şehit ettiler. Ardından
ülkemizin beyni, kalbi durumundaki Başkentimizde, Rus diplomata suikast
düzenleyip Ülkemizin itibariyle oynadılar ve en son yılbaşı gecesi bir tek
kişiyle, İstanbul’un göbeğinde 40’a yakın canı yok ettiler! Artık Devletimizin
bunlara anlayacağı dilden bir cevap vermesinin vakti gelmiştir. İster
istihbarat örgütümüz aracılığıyla ister kurulacak bir illegal örgüt vasıtasıyla
onlara, onların usulüyle cevap verilmelidir! Terör örgütünün elebaşlarını
sık sık ekranlarda, gazetelerde görüyoruz. Bunların en azılılarından
birisi geçenlerde yine ekranlardaydı! Önünde dünyanın en önemli haber
ajanslarının mikrofonları, karşısında kameralar. Açıklamalar yapıyor,
Türkiye’ye tehditler savuruyor! Bunu izleyen; Devlete, Millete,
komşusuna, arkadaşına, kardeşine veya ana-babasına kırgın-kızgın, düzene
muhalif olan birinin gözünde, gönlünde bu adamın nasıl bir yer edindiğini her
halde tahmin ediyorsunuzdur! Sempatizan,
sonra eleman ve militan... Evet, bunların
birer maşa veya taşeron olduğunu herkes biliyor. İşte bu taşeron-maşalardan bir
‘şer ağacı’ oluşturulmuş!
Zehirli, şerli bir ağaç!
Kökü-gövdesi dışarıda, dalları yaprakları içimizde! Mücadele ediyoruz;
yapraklarını yoluyor, dallarını kesiyoruz, yani buduyoruz! Biz budadıkça;
onun dalları daha bir çoğalarak, yaprakları gürleşerek, uzanıyor içimize!
Gövdeyi veya kökleri kurutup yok etmedikçe bu musibetten kurtuluş mümkün olmaz.
Düşmanlarımız
olabildiğince kurnaz, hain ve kalleşler! Hep bahsediyorlar ya “düşünce kuruluşlarından!” İşte buralarda
öyle haince planlar yapıyorlar, öyle fitne-fesat üretiyorlar ki, sadece bugünü
değil geleceği de karartmaya yönelik senaryolar oluşturuyorlar. Bu
senaryoların birçoğunun da filmini büyük bir maharetle
çeviriyorlar! Bir örnek; bakınız,
Milletimizin temiz asil kanını yıllardır emen baş hain şimdi nerede! İmralı dinlenme kampında! Bir
kutsal emanet titizliğinde korunup, beslenmektedir. Hatta onun başına
bir iş gelir korkusu, Devlet Yöneticilerimizin kâbusu durumunda! Bakın,
oyunu görüyor musunuz, adamı yıllarca bir maşa olarak kullandılar, bir sürü
kalleşçe eylemi onun üzerinden ülkemize karşı gerçekleştirdiler. Sonra planları icabı onu getirip ülkemize
teslim ettiler ve planlarının başka bir aşamasında lazım olabileceği ihtimali
gereği de can düşmanımıza bakmaya, koruyup-kollamaya bizi mecbur ettiler!
Bakarsın, yarın
öbürsügün, senaryolarının başka bir
aşamasında oyundan çıkarılması icap eden diğer bir terörist başını da
koruyup-kollamamız için getirip teslim ederler bize! Ey bu memleketin aslan yürekli yiğitleri;
Hainlerin, kalleşlerin oyunlarını bozma Vakti gelmiştir.
Zamanı geldi! "Yurdunu
Allah'a bırak, çık yola: «Cenge!» deyip çek ki vatan
kurtula. Böyle müyesser mi gaza her kula? Haydi levent
asker, uğurlar ola." Yiğitler; Vatan-Millet-Hak sevdalısı Anadolu
Yiğitleri, Açılacaklar yeryüzüne, bu
yılanların korkulu Rüyası olacaklar. Hainlerin hepsini, bulundukları yerlerde, İnlerinde
köklerini kurutacak, Başlarını ezecekler! Bunlara umut
bağlayanların, yönlendirenlerin de, Boyunları bükülecek, yüzleri
kararacak, Hüsrana uğrayacaklar! Zamanı geldi, şer organizasyonu bozulacak,
Darmadağın edilecek İNŞALLAH!” Evet, çok şükür dileğimiz, muradımız gerçek oldu!
Yiğitlerimiz açıldılar yeryüzüne; Afrin’e yapılan Zeytin Dalı, sonrasında Pençe
Harekâtı ve diğerleri... Hainleri, kahpeleri ve Ülkemize yan gözle bakan bütün
zalimleri İnşallah hüsrana uğrayacaktırlar. Mehmetçikler,
Özel Harekâtçılar ve adları sanları bilinmeyen kahraman Milli İstihbaratçılar,
hainleri, kahpeleri ve zalimleri ezmektedirler şimdi.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Türkiye’nin Nükleer Enerji ve Nükleer Silah Çalışmaları - 12/04/2024 |
Türkiye'nin Nükleer Silahı Var mı? Bazı devletlerin istihbarat örgütleri ve uluslararası bazı yayın organları, Türkiye’nin, kendi yaptığı nükleer silah olduğunu iddia ediyorlar. |
SİLAH; zenginlik ve güvenlik! SİLAH; yokluk ve korku! - 23/12/2023 |
SİLAH, Kimileri için zenginlik ve güvenliktir! Kimileri için ise yıkım ve korkudur! |
Cemal Paşa Hatıratı ve Osmanlı’nın Türk Milletine Külfeti - 24/09/2023 |
Hatıratı okuduğumuzda, bir zamanlar yedi düvele hükmeden Osmanlıların, hatıratın yazıldığı dönemde ise, hem siyaseten hem de askeri yönden, kahramanca ancak umutsuzca, yedi düvele karşı verdiği savaş, gözlerimiz önünde canlını verdi. |
Her İnsanın Yaşamında Bir Duraklama Devri Olur! - 01/09/2023 |
“Allah'ım, Bana değiştirebileceklerimi değiştirmek için cesaret ve kuvvet, değiştiremeyeceklerimi kabullenmek için sabır ve sükûnet, ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için de akıl ve basiret ver!” |
Küresel Güçlerin Gözü, T.C. Cumhurbaşkanlığı'nda! - 07/04/2023 |
Bu seçimler, Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemlidir ve sadece Türk halkını değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor. |
Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat; az nefret et - 23/02/2023 |
Bakınız yüzyıllar önce yaşamış bir bilge insan ne diyor; “Tüm insanlık bir ailedir!” Bu sözünün devamında da “Tüm evrenin yararına olan, onun bir parçası olduğun için senin de yararınadır” diyor |
Yüzyılın Destanını Başlatan Kahramanlara - 18/02/2023 |
ŞUAN MİLLETİMİZ; CEDDİMİZ OSMANLININ, YÜKSELİŞ (ŞAHLANIŞ) DÖNEMLERİNE BENZER BİR DÖNEM YAŞAMAKTADIR |
Sıradışı Çalışanlar - 11/09/2022 |
her gün mesailerini +1’lerle tamamlama başarısı göstererek takdir, tebrik ve teşekkürü hak ederler! |
Bir ilkbahar günü gibiyim, saatim saatime uymuyor hiç.. - 13/07/2022 |
Işıl ışıl, sevinçli ve umut doluyken, bir anda güz sessizliği hüznüne bürünüyor yüreğim.. |
Devamı |